2 Ağustos 2019 Cuma


Canımın içi,
Dua etmeyi öğrettim sana.
Bir süredir her gece, –eğer uyuyakalmazsan- uyumadan önce dua ediyoruz.
Sen de bunu içselleştirdin zaman zaman kendi kendine dua ediyorsun.

Geçen gün gündüz vakti şöyle dua ettin:
“Allahım,
Sana şükürler olsun, verdiğin nimetler için.
Seni çok seviyoruz.
LOL bebekler 6 yaşındakilere bedava olsun.
Amin.”

Senin masumiyetinden öperim güzel kızım... :)

Sevgimle,

Annen.


1 Şubat 2019 Cuma

İlk aşk :)


Cemrem,
Sınıfından bir arkadaşın var. Yavaş yavaş cinsiyetler, gönül ilişkileri gibi konularla ilgili farkındalığın başladı.
Bir gün evlilikle ilgili sohbet ediyorduk seninle.
Dedin ki: “Anne ben evlenmeyeceğim.” Bunu bizden ayrılmamak için söylediğini biliyorum. Ben de evliliğin ne kadar güzel birşey olduğunu, vakti gelince evlenmenin çok doğal olduğunu sana açıklamaya çalıştım.
Sonra dedin ki: “Bu.. olsa olsa ancak XXX ile olabilir.” XXX sınıfından sevimli bir arkadaşın J
Gülmemek için kendimi öyle zor tuttum ki J
Konunun üzerine gitmedim fazla.

Aradan belli bir zaman geçti.
Bir gece seni uyutmaya çalışırken bana şöyle dedin: “Anne, sence XXX de benim onu sevdiğim gibi beni seviyor mudur?” Ne diyeceğimi bilemedim J “Yavrum duygular her zaman karşılıklıdır, sen onu bu kadar seviyorsan o da seni seviyordur mutlaka” dedim.
Bana cevap olarak dedin ki: “Ama benim oyunlarıma katılmıyor, hep YYY ile oynuyor...”
Sonra biraz düşündün ve şöyle dedin:
“Anne, sen yarın işten erken çık. Git bana elbise al. Yıka, ütüle: ben Çarşamba günü okula o elbiseyle gideceğim, XXX’e soracağım beni sevip sevmediğini..”
Şok!
Gülmemek için kendimi zor tuttum, inan konuyu nasıl değiştirdim bilemiyorum J

Aradan biraz zaman geçtiğinde bir iki kez konuşup konuşmadığını sordum sana. “Hiç yalnız yakalayamadım ki” dedin bir seferinde. Diğerlerinde de net bir cevap alamadım.
Konunun üzerinden bir sene geçti.
Ben artık küllendiğini düşünürken, şubat tatilinde evde yaptığın aşağıdaki resmi buldum.
Sana ne olduğunu sordum, yanakların kızardı, “öylesine çizmiştim çöp o” dedin, ben de “peki” dedim üzerine gitmek istemedim J

Cemre, Cemrem... J
Büyüyorsun gözümün çiçeği..

Sevgiyle,
Annen.

3 Haziran 2018 Pazar

Anneye mektup

Güzel kızım,

Ben de küçükken anneme veya babama kızdığımda, darıldığımda, ya da söylemeye çekindiğim birşey olduğumda onlara mektup yazardım. Genellikle de anneme... :)

Armut dibine düşermiş.

Bu sabah kahvaltıya oturduğumuzda, elinde tuttuğun küçük cam kabı yere düşürdün ve tuzla buz oldu. Kızmadım bile aslında. Çok az söylendim, içeri gönderdim seni süpürebilmek için.

O arada bana bu mektubu yazmışsın.

Henüz 5 yaşında; kendi kendine öğrendiğin okuma-yazma ile.

Kalbin, aklından büyük.
Seni çok seviyorum can parçam...

Annen..
03.Haz.2018



Mart 2018 hatırası

17 Mart 2018...

Güzeller güzeli kızım,

Henüz 5 yaşını yeni doldurdun.

Okulda harfleri tek tek öğreniyorsunuz. Hece birleştirme veya okumayı öğrenmediniz, 4 yaş sınıfında idin bu sene çünkü.
Ancak belli ki sen merakın ve aklınla okumayı, yazmayı kendin kavradın.

Geçen akşam sen, ben, baban otururken, ben pür dikkat dizimi seyreder sen de kendi kendine oynarken; baban senin okuyup yazabildiğini farketti. :)
Büyük şok yaşadık.
Son zamanlarda ufak tefek kelimeleri kendi kendine okuyabildiğinin farkındaydık fakat yazabildiğinle ilgili bir fikrimiz yoktu.

Benim gözyaşlarım sel oldu; babansa her zamanki sakinliğini korudu. :)
Şu kelimeleri büyük büyük kağıtlara biz yazdık, sen okudun: Merdiven, gazete,  kitap, zürafa, lunapark...
Şu kelimeleri ise biz söyledik sen yazdın: Öğretmen, parmak, bağdaş, paylaşmak, malzeme, kapı...

Büyüyorsun be kuzum...
Hayatta keşfettiğin her yeni şey bizim için ayrı sevinç, ayrı şaşkınlık, ayrı keyif...

Belki hata yaptık bilemem; ödülü desteklemiyor pek çok uzman.
Ancak biz, senin bu güzel sürprizin ile; ertesi günü oyuncakçıdan ne istersen alma sözü verdik.
Senin gözlerin büyüdü: "Ne istersem mi? O büyük, o pahalı demeden mi?" diye sordun durdun :) Ertesi günü oyuncakçıda özgürce dolaşıp kendine oyuncak seçmeni seyretmek görmeye değerdi. Çok küçüklüğünden beri bebeklerine çeşit çeşit kıyafet giydirip çıkarma keyfin var. Buna uygun, böyle büyük bir hediye için gayet mütevazi bir barbie gardrobu beğendin. Severek de oynuyorsun..

Güzelim...
Önünde kocaman bir ömür var.
Sana hep sevgi, mutluluk getirmesini umduğum...
Aklınla yaşa benim güzel kızım.. :)


 
 
 


2 Mart 2018 Cuma

Özgüven patlaması


Fındık kızım,

Geçen gün dünya komiği bir olay yaşadık.
Ben dizi izlemeye çalışıyordum (Cuma günleri kendime hak tanıdım J ); sen de babanla birlikte oynuyordun.
İkiniz aranızda konuşup, ara ara da bana soru soruyordunuz.

Baban soruyor:
“Dileeek, hangimizin burnu daha küçük?”
Ben dönüyorum:
“Cemre’nin...”

Baban tekrar soruyor:
“Dileeek, hangimiz daha güzeliz?”
Ben dönüyorum:
“Cemre”

Baban sana sitem ediyor:
“Annen de hep seni seçiyor ama kızım. Ne sorsak hep senin adını söylüyor, olmaz ki...”

Senden cevap geliyor:
“Sen de kim çirkin diye sor baba... Kimin burnu büyük diye sor baba.... “

Gülmekten yıkıldık,
Halen hatırladıkça gülüyorum...

Güzel kızım, tam bir özgüven patlamasısın J

Seni seviyoruz bal kızım...

İyi ki varsın, iyi ki benim kızımsın... J
 
 

15 Kasım 2017 Çarşamba

Dilli düdük :)


Canım, güzel kızım,
Ağzın küçüklüğünden beri pek laf yapar.  Boyundan büyük sözlerin bizi şaşırtır. Kendini ifade edişin öyle güçlü ki yaşına göre, inan gün içinde söylediğin sözleri, bize bıraktığın anıları tamamıyla ne buraya yazmam ne de hafızama kazımam mümkün değil. Yetmez.

Öyle güzel, öyle keyifli ki hayatı seninle paylaşmak..

Geçenlerde bir sabah seninle kahvaltı ediyorduk. Sofrada ne vardı hatırlamıyorum ama, sen yemek istemedin ve ben de seni yemen için biraz zorladım. Sonuçta gene yemedin gerçi. Tabi ki istemediğin birşeyi yemen yönünde zorlamamak gerekli seni, tartışılmaz bir gerçek.

Sonra akşam oldu.

Ben sana dedim ki: “Kuzum, ben seni sabah biraz zorladım yemeğini yemen için. Hatalı bir davranış oldu. Büyükler de zaman zaman hata yapabilir. Sen istediğin yemeği seçmekte özgürsün. Sana bir daha baskı yapmayacağım”. “Tamam” dedin.

Sonra akşam yemeğine başladık.
Önünde ne yemek vardı hatırlamıyorum ama, elinle yiyordun, ben de çatalınla yiyebileceğini söyledim sana.

El cevap senden, aynen aşağıdaki kelimelerle:
“Ben küçücük bir kızım,
Farkında değil misin ya?
Bak zorluyorsun beni,
Daha sabah konuştuk zorlamaman gerektiğini!
Yemeklerimi seçmemde özgür olduğuma göre,
Nasıl yiyeceğim konusunda da özgürüm...”

Sana bakakaldım sadece. Cevap bile veremedim. 4 yaşındaydın. Ve haklıydın.
Seni severim ben çocuk...

14 Kasım 2017 Salı

Minik kalp


Güzel kızım,
Duygulu kızım...
Gülay teyzemiz var.

1.5 yaşından 4.5 yaşına kadar ben çalışırken sana bakan; seni çok çok seven; üstüne titreyen... Sevginiz karşılıklı ve çok büyük.
Geçtiğimiz Eylül ayından beri, sen okula tam gün başladığından Gülay teyzen artık kuzenine bakıyor. Seni akşamları servisten inince o karşılıyor. Bağınızı daim tutmak için elimden geleni yapıyorum.

Ağustos ayında teyzenin ablası ani bir şekilde vefat etti. Eve ani telefon gelince, şok olmuş tabi ki kadıncağız. O anki üzüntüsüyle ağlamış.

Sen yanına gitmişsin. Küçücük ellerinle, elindeki minicik mendille göz yaşlarını silmeye çalışmışsın.

Gülay teyzen anlattı.
“Hemen kendime geldim” diyor. Toparlamaya çalışmış durumu. “Yok ağlamıyorum, gözüme birşey kaçtı” diye...

O gün izin aldı teyzen. Evine gitti.
Seninle güzelce vedalaşmış, işim var demiş; ama sen telefonda konuşulanlardan zaten olanları çoktan anlamışsın belli ki.
O gün ben eve geldiğimde çok bozuktun, keyfin yoktu.
Akşam uyuyakaldın.
Muhtemelen rüyanı da etkiledi ki olanlar; ağlayarak uyandın. Çiş de kaçırmışsın bu arada.
Gece seni kaldırdım, öptüm, banyoya götürdüm, yıkadım bacaklarını. Biraz uykun açıldı.. Bana döndün ve dedin ki:
“Anne, biliyor musun.. Teyzemin ablası ölmüş... Teyzem çok üzüldü... Gözlerinden sular aktı... Teyzeme yazık oldu...”

İçim eridi sana. “Büyükler üzülür ama hemen geçer bitanem, biz çok güçlüyüz, teyzen de çok güçlü. Ben konuştum zaten şimdi çok iyi, seni görmeye gelecek; her şey yolunda” dedim. Bir şekilde seni huzura erdirmeye çalıştım..
Ah çocuk..
Ben senin o güzel, o kocaman yüreğinden öperim be çocuk...

Hayatın boyunca böyle doyasıya sev, sevil kuzum...
Sana en büyük duam bu...